Paris'teki 1900 Yaz Olimpiyatları (Fransa) 14 Mayıs - 28 Ekim tarihleri arasında gerçekleşti. 5 aydan fazla sürdüler. Gerçek şu ki buzağılar, o sırada Paris'te gerçekleşen Dünya Sergisine denk gelecek şekilde zamanlanmıştı. Dünyanın 24 ülkesinden 22'si kadın olmak üzere 997 sporcu katıldı. 18 sporda 95 takım madalya verildi.
Yunanlılar, antik çağda olduğu gibi Olimpiyat Oyunlarının sadece Yunanistan'da yapılmasını bekliyorlardı. Ancak, IOC bu konuda farklı bir görüşteydi. Pierre de Coubertin Olimpiyat Oyunlarının çeşitli ülkelerde yapılmasını önerdi. Fransızların modern Olimpiyat Oyunlarını canlandırmadaki erdemlerinin farkında olarak, anavatanında aşağıdaki oyunların yapılmasına karar verildi.
Paris'teki oyun programı, su topu, golf, okçuluk, su topu ve diğerleri gibi sporlarla doldu.
Kadınlar ayrıca Olimpiyat Oyunlarına ilk kez katıldı - golf ve tenis yarışmaları. Zamanımızın Olimpiyat Oyunlarının ilk şampiyonu İngiltere'den tenisçi Charlotte Cooper'dı.
Resmi olmayan takım sınıflandırmasında Fransızlar birinci oldu - 100 madalya (25-41-34), ABD'de ikinci - 47 (19-14-14), İngiltere'de üçüncü - 30 (15-6-9). Sadece atletizm yarışmalarında, 6'sı dünya rekorunu aşan 14 rekor kırıldı.
Ancak, bu Olimpiyatların pek bir önemi yoktu. Oyunlar Uluslararası Sergiye bir nevi ek olarak açılış ve kapanış törenleri yapılmadı. Diğer pek çok Olimpiyat geleneğine de saygı gösterilmedi.
Gerçek şu ki, serginin direktörü Alfred Picard, sporu "işe yaramaz ve saçma bir meslek" olarak değerlendirdi. İlk başta OI davranışına karşıydı. Yine de ikna edildi. 6 Kasım 1898'de Fransız Sporcular Birliği temsilcileri sergide sadece organizasyonlarının herhangi bir spor etkinliği düzenleme hakkına sahip olduğunu açıkladı. IOC, mücadeleye girmeye cesaret edemedi ve hakkı onayladı.
Şubat 1899'da, OI'yi düzenlemek için yeni bir komite kuruldu. Picard başı oldu. Fransız Tüfek Derneği başkanı Daniel Merillon, yeni bir yarışma programı ve bir spor sahası listesi hazırladı. Yeni komitenin Olimpiyat Oyunlarına “Sergi Yarışması” veya “Uluslararası Şampiyona” adını verdiği pratikte “Olimpiyat” kelimesini kullanmadığı dikkat çekicidir. O sırada Coubertin yoldaydı, çeşitli ülkelerden sporcuları oyunlara davet ediyordu.